21.1.07

~ ~ ~

TEK BAŞINA

Ölürken çocuklarımı unuttum
Küçük deniz kirpileriyle sabah
Denedim bütün sabahları.

Sana sürgünümün şarabını bıraktım al
Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin
Bir de kaygumun soluk ellerini.

Denedim bütün ölümleri
Ama görmedim büyülü ağaç
Ezilmiş sevdaların giysileri.

Sana ayrılığın yayını bıraktım al
Bir de adını bilmediğim gökyüzünü
Lamalar gibi koşar bozkırda.

Oysa ölümsüzlük şuracıkta, kar
Güneşi gibi doldurmuş odayı, basit,
Anlamsız ve tek başına.

Ayaklarım hayvan, üstüm başım bitki
Denedim bütün vakitleri al
Başka türlü geçmeyen bir vakitti.

MELİH CEVDET ANDAY

10.1.07

A D S I Z

Sağduyuyu titreten, genel-geçer mantığı kontribiyede bırakan ve hem de kendiliginden bir restoranın camına iliştirilmiş şu yazı nedir, niyedir?

Kendin sor kendin söyle şeklinde ele alırsak: Bu aşşağıdaki şey pozitivizmin zoruna giden şiirdir, hazır kulağa müziktir. Tirtir de tirtir.

Hiç ellemeden itina ve ihtimamla:


KÖY
PİDE
TOST
SANDÖWC
PAPATYA
TANDIR
FIRANCALI
KEPEKLİ

7.1.07

bu da pek hos

benianlamazsanızdaoluramaanlayın
adlı bir adam varmış,

sonra
kasımpaşabenimsikimdenaşağıolabilir
adlı bir adam da varmış,

sonra
severgeçerimçokkaynatılmışreçelim
adlı bir adam daha varmış,

sonra yanlarına
ringodaringoşişelerlepiskasaçlıçerkezden
adlı bir adam gelmiş,

sonra da
uyanartıkuykundanuyansanaulan
adlı bir adam


(Sayfa 138; Uyurkulak, M. (2002). Tol: Bir intikam romani. Istanbul: Metis)

MANTIK SiLSiLESi

nerden gelirsin
silifke kalesinden
ne gezersin
aclik belasindan
nerde yattin
beyin konaginda
altina ne serdiler
perde
desene kupkuru yerde
biyiklarin neden yag oldu
bildircin eti yedim
bildircin yagli miydi
gokte ucarken gordum
saclarin neden agardi
degirmenden geldim
degirmen donuyor mu
zimbirtisini duydum

(silifke yoresine ait bi turku-tekerleme seysi)

1.1.07

pek musait

yazayim dedim bunu da, icimde kalmasin.

DALYAN DELTASI
DALYAN DELTASI
KAFAM KARISIKTIR
OLDUM OLASI

ORTACGIL EFENDI'DEN