22.9.07

yeni anayasa ve kedi

Günlerle geceler eşitleniyor. Köyceğiz'de artık sabahları saat 6.40'ta başlıyor gün ağarmaya. Ve artık geceler yavaş yavaş uzamaya başlayacak, ta 21 Aralık'a kadar. Sonra yine günler uzayacak, geceler kısalacak. Herhangi bir anayasa maddesinde yer almadığı halde, kimbilir kaç milyon, belki de milyar yıldır böyle bu.
Eylülün son haftasına doğru, güzelim bir cumartesiyi akıl karıştıracak konulara cımbız uzatarak, sirke damlalarıyla ekşitmeye kalkmanın da bir anlamı yok ama; bendeniz, affınıza sığınarak yine de sormadan edemiyorum: Ülkeleri yönetenlerin koyduğu kurallarla; yönetilenlerin benimsedikleri gelenekler, âdetler, ilkeler; Doğa'nın, yahut Kozmos'un kendine özgü düzeniyle ne kadar bağdaşmakta? Böyle bir sorunun en dibinde, bir gün hepimizin kaybolup gideceği gerçeği de saklıdır. Yan bilincimizde böyle bir tümörle yaşamanın, benliğimizde yarattığı çeşitli avuntularla oyalanırız; bir makam sahibi olmak, yahut öldükten sonra da cennetmekan olmak, yahut herkesi susta durduracak bir lider olmak gibi...
9 yıldan bu yana, Köyceğiz'e her gelişimizde; geldiğimizi nasıl sezinliyorsa, kapının önünde hemen beliriveren radyom bakışlı simsiyah Otello... Otello'nun; Doğa'nın, yahut Kozmos'un düzeniyle çatışan hiçbir tavrı yok. Çünkü kendisinde ölüm bilinci yok.Bendeniz, küçücük salondaki masanın önünde mutat yerim olan döner koltuğa oturduğumda; Otello da önce masanın kıyısındaki daracık kanepenin ucuna çıkıp, oradan kucağıma atlar ve mutluluk mırıltılarıyla kendisini okşatmaya başlar. Ben, duvar dibindeki gerçek kanepeye uzandığım zaman da, gelip yanıma yatar. Acıktığı zaman ise, beni ya ufarak sosislerinin durduğu buzdolabına götürmeye uğraşır, ya özel mamasının durduğu koskocaman kâğıt torbanın yanına. Sevmez misiniz radyom bakışlı simsiyah Otello'yu?
Eski Mısır uygarlığında "kara kedi" heykelleri, tapılası bir kutsallıktaydı. Daha sonraları "kara kedi" nedense bir uğursuzluk simgesi sayıldı. Otello bilmiyor, atalarının ne kutsandığı dönemleri, ne lanetlendiği dönemleri. Nasıl ki, Anayasa tartışmaları ve "laik" - "anti-laik" kutuplaşmalarıyla da bir ilgisi yok onun. Ve hiçbir hata yapmadan yaşamada.
"Yönetim saltanatı"ndan, "üretim saltanatı"na geçememişlikten kökenlenen bir "çağ dışılık"; Hazine'den geçinmeli kesimin "burjuva" görüntüsüne sokulmasıyla, aşılabilir mi? "Üretim saltanatı" teknolojinin; Doğa'nın, yahut Kozmos'un verilerini insan iradesi altına alıp, üretimde yepyeni düzeyler yaratmasıyla gerçekleşmekte... Başka bir anlatımla; insanoğlu teknoloji sayesinde Kozmos düzeniyle gitgide daha çok buluşmakta ve "ulus-devlet" modelini aşarak, küreselleşme sürecine geçmekte. Otello ise zaten, "ulus-devlet" modelinin dışında ve küreselleşmişliğin içinde...



CETIN ALTAN / Milliyet Gazetesi / 22 Subat 2007

20.9.07

h a n i

Kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan
O, işte...

Oruc Aruoba - Hani

19.9.07

b e r k s o y



semiha berksoy - aile - duralit uzerine yagliboya - 100x70

17.9.07

f o t o g r a f

Bir fotografta cıkmak gibi oluyor her sey
Anlamadıgı bu
Ve anladıgı
Ben ki bir boy fotografıyım
Diyor
Yasarken yasamazken
Ikisi de aynı sey
Aynı
Yani bir fotografta cıkmak

. . .

bir fotografta cıkmak
Durarak kaldırıyor boslugu
Cunku
Fotografta cıkmak
Coktan odunc almıs oluyor onu.

EDIP CANSEVER

15.9.07

I AM YOUR MAN

COHEN AMCANIN SU SARKISI DINLE DINLE BITMIYOR VE NASIL DOKUNAKLI VE DE ALAYCI. CIDDEN ASIK AMERIKALI SARKISI DIYELIM. BIRAZ KAFAMA GORE CEVIREYIM DEDIM. SOYLE BISEY CIKTI:


BI SEVGILI ISTERSEN
ISTEDIGIN HERBISEYI YAPARIM
VE BASKA CESIT BIR SEVGILIYSE ARADIGIN
SENIN ICIN MASKE BILE TAKARIM
EGER BIR AHBABSA MESELE
TUT ELIMI
VE KIZIP YERE ATMAK ISTERSEN BENI
ISTE BURDA DURUYORUM
[BILIYOSUN] SENINIM

ARZUN BIR BOKSOR MU
RINGLERE DE CIKARIM
DOKTORSA DILEDIGIN
HER SANTIMETREKARENe MUAYNE BENDEN
YOK BIR SOFOR DIYOSAN
GIR BUYUR
YA DA ARABAYLA OYLESINE GEZMEKSE
BILIYOSUN
[SORMAN HATA] SENINIM

AY FAZLA PARLAK
ZINCIRIM ACAIP SIKI
MAHLUK UYUMAK BILMIYOR
KOSUYORUM SANA VERIP DE TUTAMADIGIM
SOZLER BOYUNCA
‘FAKAT KADIN ERKEGE ASLA GERI DONMEZ KI’
DIZLERIM USTUNDE YALVARSAM
YA DA SURUNSEM SANA DOGRU
VE KAPANSAM AYAGINA
ULUSAM GUZELLIGINE KOPEKMIS GIBI
PENCELERIMLE KURCALASAM
VE CARSAFINDA AGLASAM
LUTFEN LUTFEN DESEM
[E ISTE BILIYOSUN] SENINIM

VE BIR AN UYUMAK ISTERSEN
SURERKEN ARABANI
VITESI BEN DEGISTIRRIM
SOKAKTA YALNIZ TAKILMAK MI MESELEN
ANINDA YOK OLURUM
COCUGUNA BABA
YA DA KUCUCUK BIR YURUYUS
KUMLAR USTUNDE
[EMRIN OLUR] SENINIM


[ Kendime cevapsız soru sormuşum ] DIYOR KIZILOK COK ESKI SARKISINDA. GERISINI PEK SEVMEDIM SIIRIN VE FAKAT BASLIK VE SARKI NASIL GUZEL [ f a r k e t m e d e n ].







BEN UYUYABiLSEM ARTIK.

14.9.07

HODLER




BiRAZ GOZLERDEN KACAN YA DA BENIM GOZUMDEN KACMIS BULUNAN VE FAKAT FEVKALADE BIR BOYACI OLAN ZURIH'LI HODLER (FERDINAND DIYE ILK ADI VAR). BEN SIMDI BU USTA AMCAYLA ARABESK TARAFIMI BIRLESTIRIP BU RESMI KOYMAM MI BURAYA. KOYARIM. DAHA PIKSELLISINI BULAMADIM. NET SOYLEYIM YOK INTERNETTE. O DENLI ARADIM.

HAYAL KIRIKLIGINA UGRAYANLAR DIYE AD KOYMUS HODLER 20. YY. BASLARINDA.

uwe wittwer



Zurih'li has eleman, Uwe Wittwer: Yeni zamanlarda da bole seyler yapilabiliyo dedirtti. ben fevkalade buldum. Negatiflerle filan cok oynuyo bu sahis ve fakat yagliboya da kullaniyo bi o kadar. Yukardaki resim inch olarak 55x63 imis. Artik siz onu cevirin. Ya da dur ben google'a cevittiriym: 140x160 cm. Tual uzerinde.

o t h e l l o

"Othello'nun Trajedisi" ya da basitce "Othello." Benim yas 33 olmus ve daha bugun izledim kendisini. Oysa 1603 yilinda yazmis Shakespeare. Bu nasil bir gec kalistir ve dunya nasil kocamandir. O senin cehaletinmis kuzum diyene bi cift sozum var: evvet, o benim cehaletim.

5.9.07

YARIM PORSiYON AYDINLIK

Bilmem kac sene once dinlemistim. 12 sene diyelim. Memleketten zoraki ayriligi sona erince Cem Karaca kulunuz yazmis, lakin nasil isabetli. Sasirtici hatta. Ve iste bunaltmayan didaktik ogretmeyen gozlem yukardan bakmayan tesbit demek dogru olur sanirim. Buyrun:


Her zamanki köşenizde
Her zamanki barınızın
Önünüzde viski ve havuç
Ve bir eliniz çenenizde
Kaşınız hafifçe yukarıda
Bakışlarınız ne kadar bilgiç
Hiçbirşey üretemeden
Sadece eleştirirsiniz

Sinemadan siz anlarsınız
Tiyatrodan, müzikten
Heykel, resim, edebiyat
Sorulmalı sizden
Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz
Ama ekonomi, politika
Karılarınızı döverken siz
Ne kadar bilimselsiniz

Bu yaz yine güneydeydiniz
Bol rakı, güneş ve deniz
Herşey bir harikaydı
Ancak yerli halkı beğenmediniz
Burda da, orda da o aynı barlar
Hep o aynı yarım porsiyon aydınlık
Aynı çehreler, aynı laflar
Vallahi hiç değişmemişsiniz

1.9.07

bir de tabi Muallim Ismail Hakki Bey'in AcemKurdi bestesi "fikrimin ince gulu" var.

ey kalbimde acan gul

yanaklarin cicektir
gonlum bir kelebektir
kalbim sana petekdir
sen de onun balı ol

gel al beni
gel sar beni
sevdim seni guzelim
sevdim seni

ey kalbimde açan gül
hicrinle yandı gönül
ben feryad eden bülbül
sen de onun bağı ol

sensin benim güneşim
aşkın benim ateşim
gel benim nazlı eşim
gel gönlümün balisin

Ussak makaminda Saadettin Kaynak bestesi. Gufte Resat Ozpirincci adli sahsa ait. Simdi, az evvel ben bunu genc Muzeyyen'den dinledim. Zor tabi icinde olduumuz su zamandan sarkinin yazildigi ana, hale, iklime gitmek, fakat bi saniye anlamaya calisilsa, calissak: Bu nasil bir haldir ve nasil acaiptir? Otobusler otomobiller KPSS sinavlari kariyer planlari bilmemneye dair hirs alinan alinamayan notlar terfiler muhurler belgeler irsaliyeler ve onikibin seyin arasinda benim kafamda yer kaldi mi buna? Yalin bir ask siiri, ask sarkisi. herhangi biri 2007 yilinda herhangi birine boyle yaklasabilir mi ki? gelsin oturayim ben onlan, anlatsin dinleyim, anlatmasin dursun, nasil isterse. Lakin yoktur sanki. Cok mu romantik ya da cok mu nostaljik oldu. Iste ben tam da bu isim koymadan ad yakistirmaktan yakiniyorum burda. Olmaz imkani kalmamistir. Blog sitesine bunu yazisim da celiskinin daniskasidir.

Su sarkiyi ciddiyetle dinleyince bi kez daha iste: bu ne guzel bir haldir, nasil guzeldir demeden edemiyorum.
Yanaklarin cicektir demek bir insana ne demek, cok az anlayabiliyorum.