me harfi ve saire

me harfi önemsizleştirme ya da topyekünleştirme harfi. Misal: kalem malem, ilaç milaç, şıngır mıngır, vb. Bir de aynı işlevi me'siz görmek de mümkün bazen, aynı familyayı imleyen (imlediği düşünülen) kelimelerle. Buna misal: hayat-memat, çiçek-böcek, ölüm-kalım, entel-dantel, haraç-mezat, karı-kız, şöyle-böyle, sanat-sepet, torun-torba, vb.

Peki, şu aşşağıdaki elemanları kim izah edcek bana:

fasafiso

ıvırzıvır

falanfilan

cartcurt

hathut

dandun

Ha bi de bunnarla aynı anlama yaklaşan fakat yapı bakımından benim hastası olduğum şu sözcük gurubu, kelam öbeği var ki söylerken kendimden geçiyorum. Bakınız şu:

otbokpüsür

"hayat"

Albümünde adı şöyle yazıyor: AzizA, ve muhteşem sözkonusu şarkı. Aşşağıda sözler:

hayata atıldığında temiz ve saf olacaksın
hayattan ayrıldığında deneyimlerle yüklenmiş olacaksın
bence
söyleyeceklerimi ya dinle ya boşver

savaş: savaş içinde çevrenle ve kendinle
bilmeden kendine eziyet
amaç kisiliğini fethetmek
bilgi: bilen kendine güvendi
seni istediğin yola yönlendirebildi
bilgili insan yücedir
bilgili insan yücedir

. . .

kudret: bu dünyada büyük bir rol oynar
bilmeden insanlık ona kanar
kudretin biz küçük oyuncularıyız
saçma demeyin hakkınızı yedirmeyin
ölüm: yolu değişik sonu bir
Sonrasının ne olduğunu kim bilir

hayat ( kısa / yaşa / sonuna kadar)

Nefret: nefret gözü kör yapar
Bir anda işe girer
Seni kendine yabancı eder
Gün geçer kin geçmez
Son pişmanlık yararsız
seks: hişşş konuşma bu konu tabu
üremenin tek yolu
ama bize meryem Anadolu
inkar etme zevkli olduğunu
para: onsuz sürün hayallere bürün
para içinde aç gözlere görün
para içinde bol kan çok
parasız yolun sonu yok

hayat ( kısa / yaşa / zevkini çıkar)

istediğim gibi olmuyo / tam de bilmiyorum ne istediğimi / anlamıyorlar / anlatmak istiyorum / annatamıyorum / böyle olmamalıydi / başka türlü olabilirdi / ben de suç yok / çok / bilemiyorum / bilememekten yılıyorum / belki şöyle yapılabilir / yok olmaz / acaba / sanki / keşke / hayat böyle belki / fakat / ama / niye / çok mu şey istiyorum / az deyil sanırsam / ya çoksa / bu kez belki / ne / nasıl yapmalı / inceden hesaplamalı / yok olmaz / kusmalı / püskürmeli / meli / malı / velakin / yine de / e tabi ki

S A K İ N O L ®
"geciniz efenim geciniz"

SAKİN İLAÇ SANAYİ
Tavşanlı / Kütahya

f l o r e s a n

sanirsam 3 yil oldu (alman "jahre" diyip yare diye okuyo bunu) sole bi cizme-boyama olayina girmisim, kendim de unutmustum. floresan ve nikotin diye bicok resim yaptim zaten, bu isimleri koymamin nedeni bunnar guzel geliyo bana da ondan. Neyse, su assaidaki resmi kaydederken bilgisayara dosya adini soyle koymusum:


floresan sen oyle san.jpg

I S T A M B U L

İstanbul’a gidip geliyorum. Şehir her defasında tuhaf bir biçimde sarıyor. Belki denizdendir, belki sevdiğim kişiler var icinde ondan, belki bin kişi yazmış buranın büyüleyiciliğiyle ilgili ve ben artık kendi gözlerimle bakamıyorum. Her neyse. Bilmem ben İstanbul’u sokak cadde semt mekan olarak. Ama his olarak burası biraz manyak sanırsam. Iki resim eşliğinde Selda Bağcan ablanın "Yarim Istanbul" şarkısından (Dinçer’le dinlemiştik ilk, bir astsubay odasında, mamak-ankara’da) bir dize sunayım. Bunlar fevkalade annatıyor bence sözkonusu hissi. Buyrun burdan:

“sana tutuldum sarhoş oldum”

Muhsin Kut, Suleymaniye Cami ve Halic, 1987 / Ferruh Basaga, Sarayburnu, 1947